Coldplay, İngiliz alternatif rock müzik grubu. Colplay'in dört stüdyo albümü vardır. Bunlar: Parachutes, A Rush of Blood to the Head, X&Y ve Viva La Vida or Death and All His Friends'dir. Grup, maketradefair kampanyasına yaptığı katkılarla da bilinir. Grubun dört üyesi vardır: grubun piyanisti, gitaristi ve solisti olan Chris Martin, bas gitaristi Guy Berryman, bateride Will Champion ve gitarda Johnny Buckland.
BiYoGrAfİ
1990’lı yılların sonlarına doğru UCL’de aynı odada kalan dört arkadaşın ‘Neden müzik yapmıyoruz ki!’ demesiyle ortaya çıkan bu grup gerçekten de İngiliz müziğine damgasını vurdu.Coldplay grubu her şeyden önce dostluğa dayanır. Grup üyeleri arasındaki arkadaşlık bağı onlara göre her şeyden önde gelir. Solist Chris Martin eğer grup ayrılırsa hiçbir grup üyesinin müziğe devam etmeyeceğini söylüyor. Solist olarak öne çıkan Martin kendi adının tek başına anılmamasını da istiyor.Grup olmadan kendisinin de olamayacağını belirtiyor. Aslında bunlar Coldplay’in farklılığını bir ölçüde yansıtmakta.
Coldplay ilk zamanlarda gerçekten mütevaziliği elden bırakmıyordu.Amerika gibi büyük bir müzik endüstrisine sahip bir ülkede bile bu kadar tanınmalarına rağmen şöhretin ne olduğunu hala keşfedememiştiler.Onlar hala girmek için para bulamadıkları festivalin sahnesinde olmanın ve şu anda nasıl bir yere sahip olduklarının şaşkınlığı içerisindeydiler. İlk albümlerinin yayınlandığı sırada grup üyeleri sınav dönemindeydi ve derslerle boğuşuyordu.Ve sonunda ‘Biz ünlüyüz ; neden ders çalışıyoruz ki!’ demeleriyle artık tamamen müzik hayatına atılmış bulunuyorlardı.Grubun profesyonel müzik dünyasına katılması grup üzerinde birçok eleştirinin yapılmasına da olanak vermişti tabi ki. Alan mc Gee onlar için ‘Altını ıslatanların müziği’ demişti.Cevap matematik öğrenimi görmüş olan gitaristten geldi: «Ben hiç altımı ıslattığımı hatırlamıyorum; ama bir keresinde bir masanın altına saklanıp daha büyüğünü yapmıştım.» diyerek grubun mizah anlayışını ortaya koymuş oldu. Grup için Radiohead 2 dendi.Oasis takliti dendi. Ancak Coldplay ne Radiohead kadar bunalım tarza ne de Oasis kadar kibirli tavırlara sahipti.Zaman içinde farklılıklarını ortaya koyarak kendileri aleyhinde konuşan eleştirmenleri de yanılttılar.
İlk albümleri dünya çapında ilgi gören Coldplay grubu artık yeni arayışlar içine girmişti.Yeni şarkılar ortaya koyma endişesine kapıldılar.Günlerini stüdyoda geçiren grup insanlara karşı büyük bir sorumluluk duyuyordu ve bu sorumluluğu yerine getirme endişesindeydi.Ya bu büyük müzik dünyasında yok olacaklardı ya da tarzlarını geliştirerek ortaya koyacaklardı. Grupta herkes kafayı yemek üzereyken bir tek basçı Guy Berryman sakindi.Arkadaşlarının bu halinden gerçekten korkmaya başlamıştı.Şarkı yazma korkusuna kapılan grup yine stüdyodayken gitarist Johnny Buckland elinde gitarı bir şeyler mırıldanıyordu.Chris Martin ‘İşte bu!Devam et’ dedi. Sonunda mükemmel bir şarkı olan ‘In My Place’ doğdu. Şarkıyı dinlediğinizde gerçekten de bir mırıldanma sonucu oluştuğunu ancak gerçekten «iyi bir mırıldanma» olduğunu anlayacaksınız. Böylece yeni albüm korkuları bir ölçüde azalmıştı.Grup üyeleri çektiği sıkıntılardan sonra mükemmel bir albüm olan ‘A Rush Of Blood To The Head’ albümünü oluşturdu. Artık ilk albümdekinden daha çok dinleniyorlardı ve konserleri iyice artmıştı.İşte Coldplay yerini almaya başlamıştı. Albümden çıkan 3. single ‘Clocks’ tu ve gerçekten en çok tutulan şarkılardan biri oldu. Hatta ‘Clocks’ için 2. albümün ‘Yellow’u bile denilebilir.
Coldplay’in gerçekten sınırlarını aştığı tarzını genişlettiği albüm olan X&Y farklı bir felsefeyle de dikkati çekti.X iyiyi Y kötüyü, X erkeği Y kadını, X güzeli Y çirkini simgeledi.Coldplay bunu yaparken karşıtlıklar içinde de aslında bir bağın olduğunu,onları karşıt yapan şeylerin temelde aynı olduğu ortaya koydu. Albümdeki ‘Speed of Sound’ şarkısı ilk single idi ve gerçekten albümün değişik tarzının ortaya konduğu şarkılardandı.Ayrıca ‘Hardest Part’ , ‘Fix You’ şarkıları da albümün sıradan bir Coldplay albümü olmadığını gösterdi.